Fedakarlık, cahiliye insanları arasında bir nevi “akılsızlık” olarak algılanır. Bu kimselere göre, bir insan kendi menfaatlerini ne kadar iyi kollayabiliyorsa, o kadar “akıllıdır”. Çevresindeki insanları ne kadar iyi kullanabiliyor, onların imkanlarından ne kadar çok istifade edebiliyor; diğer yandan da kendisini bu kimselere ne kadar az kullandırtıyorsa, onlara ne kadar az menfaat sağlıyorsa, bu kişi “aklını olabilecek en iyi şekilde kullanabiliyordur”.
Elbetteki bu kimseler yaptıkları bu teşhislerinde baştan sona kadar yanılmaktadırlar. Ahirete inanmayan kimseler için, bir başka insana çıkar sağlamak, onun rahatını, konforunu, artırmak; üstelik tüm bunları kendinden ödün vererek yapmak, “akılsızlık” olarak algılanabilir. Ancak ahirete inanan bir insan, eğer tüm bunları “yalnızca Allah’ın rızasını kazanmak için” yapıyorsa, bu kişi “dünyanın en akıllı insanıdır”.
Elbetteki bu kimseler yaptıkları bu teşhislerinde baştan sona kadar yanılmaktadırlar. Ahirete inanmayan kimseler için, bir başka insana çıkar sağlamak, onun rahatını, konforunu, artırmak; üstelik tüm bunları kendinden ödün vererek yapmak, “akılsızlık” olarak algılanabilir. Ancak ahirete inanan bir insan, eğer tüm bunları “yalnızca Allah’ın rızasını kazanmak için” yapıyorsa, bu kişi “dünyanın en akıllı insanıdır”.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder