Hakkımda

Fotoğrafım
Çorum, Bayat, Türkiye
Çorumlulara neden farklı gözlerle bakılır? Biz mi farklıyız yoksa bize önyargılarla bakanlar mı? Bizler aslımızı inkar edecek değiliz...Çorumluları sevmeyenlere duyurulur: Çorumluyum mutluyum, yarınımdan umutluyum:)))

1 Mayıs 2011 Pazar

OKU OSMANLI TORUNU.. BİR RAHİBİN DİLİNDEN, OSMANLI ASKERİNİN ASALETİNİ, EŞSİZ İFFETİNİ OKU..!!

Kanuni ordusunu güzel bir bahar mevsiminde sefere çıkmış ve Belgrad önlerine kadar gelmişti. Ordu mola verdi. Önce namaz kılacaklar sonra da yemek yiyeceklerdi. Atlarından inen askerler, hemen çevredeki çeşmelerin başlarına yığıldı.
Mola verilen yerde bir manastır vardı. Manastırın başrahibi bu manzarayı görünce, aklına şeytani bir düşünce geldi. Bu fırsattan istifade ederek, Osmanlı'nın ruh kumaşını deneyecekti. Bakalım bu askerin ahlaki kalitesi ne kadardı?
Hemen manastırdaki genç rahibe kızları, o devre göre açık saçık sayılabilecek giyimlerle çeşmelere yolladı. Güya manastıra su getireceklerdi.Kendisi de durumu gözetlemeye ve askerlerin nasıl davranacaklarını anlamaya çalışacaktı. Ancak gördükleri karşısında hayretten hayrete düşmüş, tabiatıyla da çok üzülmüştü. Çünkü, bu genç rahibeleri açık saçık vaziyette çeşme başlarında gören askerler, hemen geriye çekildiler ve arkalarını dönerek onları görmemeye çalıştılar.
Rahibeler çeşme başlarında oyalandıkları müddetçe de asla dönüp bakmadılar.
Ancak el ayak çekilince, tekrar çeşme başına geldiler. Rahip bütün bunları hayretler içinde gördükten sonra, daha önce duyduklarına da inanmak zorunda kalmıştı.
Bu asker, sıcakta ve susuz olduğu halde, kenarından geçtiği bağlardan bir salkım üzüm koparmamıştı. Hatta üzüm koparan birkaç asker değerine değerinden çok fazla edecek altın paralar bırakmıştı.
Bunun üzerine Haçlı komutanlara bir mektup yazdı. Onlara şöyle dedi:
"Osmanlı ordusunun kalbinde müthiş bir Allah korkusu ve sevgisi vardır. Bunlar dünya malına itibar etmezler. Kadına, kıza dönüp bakmazlar. Ancak Allah yolunda ve padişah buyruğunda severek savaşırlar.
Kendilerinden çok din ve vatanını düşünürler. Adaletlidirler. Zulümden çekinirler. Allah için ölmeyi şeref ve nimet bilirler.
Osmanlı'da bu yüksek özellikler varken, siz asla zafer yüzü göremezsiniz. Bu meziyetlerini ortadan kaldırmadıkça, onları yenmenize imkan ve ihtimal yoktur."

İşte bu mektup, Osmanlı askeri'nin başarılarının en büyük sebebini açıkça anlatmaktadır. Avrupalılar, kendi kötü hasletlerini Osmanlılara aşıladıkları zaman, ancak bu şekilde onları yenebileceklerini fark edince, faaliyetlerini bu yönde yoğunlaştırdılar...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder