Hakkımda

Fotoğrafım
Çorum, Bayat, Türkiye
Çorumlulara neden farklı gözlerle bakılır? Biz mi farklıyız yoksa bize önyargılarla bakanlar mı? Bizler aslımızı inkar edecek değiliz...Çorumluları sevmeyenlere duyurulur: Çorumluyum mutluyum, yarınımdan umutluyum:)))

15 Mayıs 2011 Pazar

MEVLANA’NIN MESNEVİ’SİNDEN HİKAYELER...

HAYVANLAR  KONUŞURSA
Meraklı bir adam Hz. Süleyman'dan hayvanların dilini öğrenmek istedi. Büyük Peygamber bunun sakıncalarını anlattıysa da adam ısrar etti.
Nihayet horozla köpeğin neler konuştuğunu anlayacak duruma geldi.
Birgün evin hanımı büyükçebir ekmek parçasını köpeğin önüne atmış fakat horoz hızla atılıp ekmeği kapmıştı. Köpek:
-Niçin benim hakkıma göz dikiyorsun?dedi, Horoz:
-Merak etme, yarın sahibimizin ineği ölecek, kendine bol bol ziyafet çekersin diye cevap verdi.Horozla köpeğin konuşmalarını duyan adam hemen koştu ve ineğini pazara çıkarıp sattı. Ertesi gün yine köpek ve horozun konuştuğunu duyup kulak kabarttı.
Köpek:
-Sen yalan söylüyorsun diyordu horoza... Hani sahibimizin ineği ölecekti ve ben ziyafet çekecektim?
Horoz:
-Meraklanma dedi, sahibimiz kurnazlık yapıp ineğini sattıama yarın da devesi ölecek, sen de bolca ete kavuşursun!..
Adam yine koşup devesini pazara götürdü. ‹yi bir para karşılığı onu sattıktan sonra evine dönerken "hayvanların dilini öğrenmek çok faydalı imiş, bir sürü zarardan kurtuldum" diye seviniyordu.
Sabah olur olmaz yine bahçeye çıkıp horozla köpeğin konuşmalarına kulak kabarttı. Köpek dünkü gibi horoza çıkışıyor:
-Hani deve? Hani bolca et?.. diye dert yanıyordu.
Horoz:
-Canını sıkma dedi, yarın sahibimiz ölecek! Eş dost başına toplanır, bir sürü yemek pişirilir. Sen de kendine ziyafet çekersin...
Adam horozun bu sözleri karşısında donup kaldı. Yüzü bembeyaz oldu. Elleri titremeye, kalbi küt küt çarpmaya başladı. Yarın öleceğini bilmek onu şaşkına çevirmişti. Daha fazla ayakta duramayıp bir külçe gibi yere yığıldı.

FARE  İLE  DEVE
Çok eskiden, kendini beğenmiş şımarık bir fare ile, akıllı ve alçak gönüllü bir deve yaşardı.

Bir gün karşılaşıp arkadaş oldular.

Fare:
-Sana kılavuzluk etmeliyim! dedi...Yularından çekip istediğim yere götürmeliyim!...
Deve arkadaşının küstahça teklifine razı oldu. Bir süre gittikten sonra küçük bir dere kenarına ulaştılar.
Devenin diz kapaklarına bile ulaşmayan su, Fare için uçsuz bucaksız bir deniz gibiydi...
-Ben buradan geçemem diye fısıldadı korkuyla...
Deve:-Ne bekliyorsun? diye çıkıştı. Kılavuz önden gider, dal bakalım suya...
-Ama... diye kekeledi Fare, görmüyor musun su çok derin?
Fare mahcup olmuş, boyundan büyük işlere giriştiği için kıpkırmızı kesilmişti...
-Sizin için küçük ama, bana göre çok büyük bir su....diye inledi. Ben artık kılavuz olmaktan vazgeçiyorum. Keşke daha önceden düşünseydim de boyumdan büyük işlere girişmeseydim.
-Evet, dedi Deve, yumuşak bir sesle, herkes kendi haddini bilmeli ve asla aldatıcı gurura kapılmamalı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder